
Marka Hukuku ve Tescil İşlemleri: Marka Avukatı Ne Yapar?
Marka Hukuku ve Tescil İşlemleri: Marka Avukatı Ne Yapar?
Günümüzün rekabetçi iş dünyasında benzersiz bir marka oluşturmak ve onu yasal olarak koruma altına almak büyük önem taşır. Marka hukuku, işletmelerin marka haklarını güvence altına alan ve marka tescil süreçlerini düzenleyen bir hukuk dalıdır. Doğru bir şekilde tescil edilmiş bir marka, bir işletmeye hem piyasada ayırt edicilik kazandırır hem de hukuki anlamda koruma sağlar. Bu makalede marka hukuku ve marka tescil işlemleri konusunu tüm yönleriyle ele alacak, markanızı nasıl tescil ettirebileceğinizi ve bu süreçte marka avukatının ne gibi roller üstlendiğini açıklayacağız. Ayrıca, marka tescilinin önemi, süreç aşamaları ve olası uyuşmazlıklarda izlenecek yollar hakkında da kapsamlı bilgiler sunacağız.
Marka Nedir ve Neden Önemlidir?
Marka, bir işletmenin mal veya hizmetlerini diğer işletmelerinkinden ayırt etmeyi sağlayan isim, logo, sembol, şekil, harf, sayı gibi her türlü işareti ifade eder. Basit bir ifadeyle marka, tüketicilerin sizin ürün veya hizmetlerinizi tanımasını ve rakiplerden ayırt etmesini sağlayan kimliktir. Örneğin, bir şirketin adı, ürününün ismi veya logosu o şirketin markası olabilir. Markanın ayırt edici niteliğe sahip olması, benzer ürünler arasında sizi öne çıkarır ve tüketicide güven duygusu yaratır.
Markalar işletmeler için sadece isim veya logodan ibaret değildir; aynı zamanda önemli bir ticari varlık ve itibardır. Başarılı bir marka, müşteri sadakatini artırır, yeni müşteriler kazanmayı kolaylaştırır ve firmanın piyasa değerini yükseltir. Bu nedenle markayı korumak hayati önem taşır. Eğer markanız yeterince korunmazsa, başka biri tarafından izinsiz kullanılması veya taklit edilmesi riski ortaya çıkar. Örneğin, tescilsiz bir markanız varsa ve başka bir firma sizin markanızın aynısını veya benzerini tescil ettirirse, markanızı kullanmaya devam etmekte sıkıntı yaşayabilirsiniz. Böyle bir durumda kendi ürünleriniz için oluşturduğunuz itibar ve müşteri kitlesi tehlikeye girer. İşte marka hukuku tam da bu noktada devreye girerek markanızın hukuki güvencede olmasını sağlar.
Marka Hukuku ve Marka Hakkı
Marka hukuku, marka tescili ve marka haklarının korunması ile ilgili kuralları belirleyen hukuk dalıdır. Türkiye’de marka hukuku, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenir. Bu yasa kapsamında, bir markanın tescil edilmesiyle birlikte marka sahibi lehine bir marka hakkı doğar. Marka hakkı, sahibine markayı kullanma, başkalarının kullanmasını engelleme ve ihlal durumunda hukuki yollara başvurma gibi münhasır (tekil) yetkiler verir.
Marka tescili “önce başvuran kazanır” prensibine dayalıdır. Yani aynı veya benzer markayı ilk tescil ettiren kişi, o marka üzerinde öncelikli hakka sahip olur. Bu, markanızı mümkün olan en kısa sürede tescil ettirmenin önemini gösterir. Tescilli bir marka, sahibine 10 yıl süreyle koruma sağlar (tescil tarihinden itibaren) ve bu koruma süresi 10’ar yıllık dönemler halinde sınırsız olarak yenilenebilir. Bu koruma sayesinde marka sahibi, markasını izinsiz kullananlara karşı hukuk ve ceza davaları açabilir, taklit ürünlere el konulmasını talep edebilir veya maddi-manevi tazminat isteyebilir.
Tescilli olmayan (yani korumasız) bir markanın hukuki durumu ise çok zayıftır. Tescilsiz bir marka kullanıyorsanız, benzer ismi başka biri tescil ettirdiğinde öncelik hakkı sizde olmadığı için markanızı kaybetme riskiyle karşılaşırsınız. Bazı durumlarda, piyasada uzun süre kullanılmış ve tanınmış hale gelmiş markalar, tescilsiz olsalar bile haksız rekabet hükümleri veya tanınmış marka statüsü ile belli ölçüde korunabilir. Ancak bu tür korumalar sınırlı ve ispatı zor yollardır. Dolayısıyla markanızı resmi olarak tescil ettirmek, hukuki güvence altına almanın en etkili yoludur.
Marka Tescil İşlemleri ve Süreçleri
Marka tescil işlemleri, markanızın resmi kayıtlara geçirilerek yasal koruma altına alınması sürecidir. Türkiye’de marka tescil başvuruları Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) tarafından kabul edilip değerlendirilmektedir. Marka tescil süreci genel hatlarıyla şu aşamalardan oluşur:
- Ön Araştırma (Marka Sorgulaması): Başvuru yapmadan önce, düşündüğünüz marka adının veya logosunun başkası tarafından önceden tescil ettirilip ettirilmediğini araştırmak çok önemlidir. Bu araştırma, TPMK’nın çevrimiçi veri tabanları kullanılarak yapılabilir. Marka araştırması sayesinde, başvurunuzun benzerlik nedeniyle reddedilmesi veya ileride itirazla karşılaşma olasılığı azalır. Örneğin, daha önce aynı sektörde benzer bir isim tescil edildiyse, bunu önceden tespit ederek marka isminizde değişiklik yapabilir veya riskleri değerlendirebilirsiniz.
- Başvuru Hazırlığı: Uygun bir marka bulunduğunda, tescil başvurusu için gerekli evraklar ve bilgiler hazırlanır. Başvuru formunda markanın sahibi (gerçek kişi veya şirket) bilgileri, markanın örneği (logonuz veya kelime markası), korunacak mal ve hizmet sınıfları (Nice Sınıflandırmasına göre) belirtilir. Markanın hangi sektörlerde kullanılacağı önemlidir, zira tescil koruması yalnızca belirtilen sınıflardaki ürün ve hizmetler için geçerli olacaktır. Bu aşamada, uzman bir marka vekili veya avukatının rehberliğiyle doğru sınıfların seçilmesi, sonradan ortaya çıkabilecek eksiklikleri önler.
- Marka Başvurusunun Yapılması: Hazırlanan belgelerle birlikte TPMK’ya marka tescil başvurusu yapılır. Başvuru, elektronik ortamda çevrimiçi sistem üzerinden gerçekleştirilir ve başvuru ücreti ödenir. (2025 yılı itibarıyla, tek sınıflı bir marka başvurusunun resmi harcı birkaç bin TL düzeyindedir ve ek her sınıf için ek ücret alınmaktadır.) Başvurunun alındığı tarih, marka tescil sürecinin başlangıç tarihi olarak kayda geçer ve bu tarih olası hak önceliği açısından kritiktir.
- Şekli İnceleme: Türk Patent ve Marka Kurumu, başvuru yapıldıktan sonra önce şekli inceleme adı verilen bir ön kontrol gerçekleştirir. Bu incelemede başvuru formunda eksik bilgi veya belge olup olmadığı, gerekli ücretlerin ödenip ödenmediği kontrol edilir. Eğer eksiklik varsa, başvuru sahibine bunları tamamlaması için süre verilir. Şekli inceleme aşaması genellikle başvurudan sonraki ilk birkaç hafta içinde tamamlanır.
- Esas (Hukuki) İncelemesi: Şekli şartları düzgün olan başvurular, uzman marka inceleme görevlileri tarafından esas yönünden incelenir. Bu incelemede markanın tescil edilmesine engel olabilecek hukuki durumlar değerlendirilir. Örneğin, marka olarak tescil edilmek istenen işaretin ayırt edici özelliği yeterli mi, tanımlayıcı veya genel bir isim mi, kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı unsurlar içeriyor mu gibi kriterler gözden geçirilir. En önemlisi, aynı veya benzer bir marka daha önce aynı sınıflarda tescilli ise yeni başvurunun 6769 sayılı SMK m.5 ve m.6 uyarınca reddedilmesi gündeme gelebilir. Uzman, önceki marka ile karıştırılma ihtimali olup olmadığına bakar. Eğer bariz bir engel yoksa, başvuru bu aşamayı geçer. Aksi halde TPMK, başvuruyu reddedebilir veya başvurana itirazını sunması için bildirim gönderebilir.
- Markanın İlanı (Yayınlanması): Esas incelemeden geçip tesciline bir engel görülmeyen marka başvuruları, TPMK Bülteni’nde yayınlanır. Yayın süresi, ilan tarihinden itibaren 2 aydır. Bu iki aylık itiraz süresi içinde, üçüncü kişiler ilan edilen markaya itiraz etme hakkına sahiptir. Genellikle itirazlar, önceden hak sahibi olan kişiler veya şirketler tarafından, yeni başvurunun kendi markalarına çok benzemesi veya haksız rekabete yol açması gibi gerekçelerle yapılır.
- İtirazların Değerlendirilmesi: Yayın süresi içinde eğer bir itiraz gelirse, TPMK bu itirazı değerlendirir. İtiraz eden taraf, gerekçelerini ve varsa kendi marka tescil belgelerini sunar; başvuru sahibi ise itiraza karşı savunma yapabilir. TPMK, sunulan deliller ışığında başvurunun kısmen veya tamamen reddine karar verebilir ya da itirazı haksız bularak markayı tescile devam ettirebilir. İtiraz sonucu olumsuz olan başvuru sahipleri, TPMK nezdindeki karara karşı idari itiraz yolunu (Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’na başvuru) kullanabilir ve nihayetinde yargı yoluna başvurarak karara itiraz edebilirler. Bu aşamalar, yasal süreler nedeniyle aylar alabilir.
- Tescil Kararı ve Belgelendirme: Eğer marka başvurusu herhangi bir itirazla karşılaşmaz veya itirazlar aşılarak olumlu sonuçlanırsa, TPMK markanın tesciline karar verir. Tescil kararının ardından, başvuru sahibinin belirlenen tescil ücretini ödemesi gerekir. Tescil ücreti de resmi tarife ile sabittir (örneğin 2025’te 5790 TL). Bu ücret ödendikten sonra marka, resmi sicile kayıt edilir ve Marka Tescil Belgesi düzenlenir. Marka tescil belgesinin alınmasıyla birlikte, marka artık tescilli bir marka haline gelir ve sahibine ait tüm yasal haklar devreye girer.
- Koruma Süresi ve Yenileme: Tescilli markanın koruma süresi, başvuru tarihinden itibaren 10 yıldır. Bu sürenin dolmasına yakın (dolmadan önceki 6 ay içinde) marka sahibi yenileme başvurusu yaparak ek bir 10 yıl daha koruma elde edebilir. Markalar, gerekli yenileme ücretleri ödendiği sürece 10’ar yıllık periyotlarla süresiz olarak korunmaya devam eder. Yenileme dönemi kaçırılırsa, 6 aylık ek bir süre (cezalı yenileme süresi) daha tanınır; bu da geçerse marka hakkı sona erer.
- Tescil Sonrası Kullanım ve Denetim: Markanın tescil edilmesi, korumanın devamı için markanın uygun şekilde kullanılmasını gerektirir. Türk hukukunda tescilli bir markayı aralıksız 5 yıl boyunca haklı bir neden olmadan kullanmamak, üçüncü kişilere o markanın iptali (hükümsüz kılınması) talebiyle dava açma hakkı verir. Bu nedenle marka sahiplerinin, markalarını fiilen kullanmaları ve kullanım delillerini gerektiğinde sunabilecek şekilde saklamaları önemlidir. Ayrıca, markanızı tescil ettirdikten sonra da piyasayı takip etmek ve markanıza çok benzeyen başkaca kullanım veya başvurular olup olmadığını izlemek iyi bir uygulamadır. Gerekirse, benzer yeni başvurulara siz de itiraz ederek markanızı savunmalısınız.
Yukarıda özetlenen marka tescil süreci genel olarak 8-12 ay civarında sonuçlanabilir. Ancak itirazların olması, eksiklerin giderilmesi veya yoğunluk gibi sebeplerle bu süre uzayabilir. Marka tescil süreci karmaşık görünebilir, fakat iyi bir hazırlık ve uzman desteğiyle sorunsuz bir şekilde tamamlanması mümkündür.
Marka Avukatı Nedir?
Peki, marka tescili ve korunması süreçlerinde sıkça adı geçen marka avukatı kimdir? Marka avukatı, fikri ve sınai mülkiyet hukuku özellikle de marka hukuku alanında uzmanlaşmış olan avukata verilen gayriresmî bir unvandır. Hukuken “marka avukatı” diye ayrı bir meslek dalı olmamakla birlikte, bu tabir o alanda deneyimli avukatlar için kullanılmaktadır.
Marka avukatını, marka vekili kavramından ayırmak gerekir. Marka vekili, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde marka başvurusu yapma, süreci takip etme ve itirazları yönetme konusunda yetkilendirilmiş kişidir. Marka vekilleri, TPMK’nin düzenlediği ve genellikle iki yılda bir yapılan bir sınavla lisans alırlar. Yani her marka vekili avukat olmayabilir; mühendislik, işletme gibi farklı alanlardan mezun kişiler de sınavı geçerek marka vekili olabilirler. Marka avukatı ise baroya kayıtlı bir avukattır ve marka hukukuna dair dava ve danışmanlık işleriyle uğraşır. Aradaki temel fark, marka vekilinin idari süreçlerde (başvuru ve TPMK işlemlerinde) rol alabilmesi, marka avukatının ise yargısal süreçlerde (mahkeme nezdindeki davalarda) müvekkilini temsil edebilmesidir. Nitekim bir marka tescil başvurusuna itiraz geldiğinde veya bir marka hakkı ihlal davası açılacağında, marka avukatının devreye girmesi gerekir; zira yalnızca avukatlar mahkemelerde temsil yetkisine sahiptir.
Uzman bir marka avukatı, marka mevzuatına ve güncel uygulamalara hakimdir. Sadece SMK’yı değil, aynı zamanda Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabet hükümleri, uluslararası anlaşmalar (örneğin Paris Sözleşmesi, Madrid Protokolü) ve yargı kararları gibi konuları da yakından takip eder. Bu donanımı sayesinde marka sahiplerine stratejik tavsiyeler sunabilir. Örneğin, hangi ülkelerde marka tescili yapılmasının öncelikli olduğu, markanın lisanslanması veya devri konusunda nasıl sözleşmeler hazırlanacağı gibi konularda yol gösterir.
Marka Avukatı Ne Yapar?
Marka avukatı, markanın yaratılmasından tescil edilmesine, tescil sonrası korunmasından olası ihlallerle mücadeleye kadar geniş bir yelpazede hizmet verir. Temel olarak bir marka avukatının yaptığı işler ve sağladığı hukuki destek şu şekilde özetlenebilir:
- Marka Seçimi ve Araştırma Danışmanlığı: Yeni bir marka oluşturma aşamasında, marka avukatı müvekkiline yol gösterir. Seçilen ismin veya logonun tescile uygun olup olmadığını hukuki açıdan değerlendirir. Örneğin, avukatınız size “bu isim çok tanımlayıcı, tescilde sorun çıkabilir” ya da “benzer bir marka bulunuyor, riskli olabilir” diyebilir. Mevcut marka veri tabanlarında araştırma yaparak olası engelleri tespit eder. Bu sayede henüz başvuru yapmadan önce riskler görülür ve marka stratejisi ona göre belirlenir.
- Başvuru ve Tescil Sürecinin Yürütülmesi: Marka avukatı (aynı zamanda marka vekili yetkisine de sahipse) sizin adınıza TPMK nezdinde başvuru işlemlerini gerçekleştirir veya süreci vekil ile koordinasyon halinde takip eder. Başvuru formunun doğru doldurulması, mal/hizmet sınıflarının eksiksiz ve doğru seçilmesi, gerekli evrakların hazırlanması gibi konularda destek verir. Tescil süreci boyunca TPMK ile yazışmaları yürütür, eksik veya ret bildirimlerine yasal süresi içinde cevap hazırlar. Örneğin, TPMK uzmanı markanızın benzer olduğunu düşünerek ret kararı verirse, avukatınız bu karara karşı gerekçeli bir itiraz dilekçesi hazırlayıp sunabilir.
- İtirazlar ve Savunmalar: Marka başvurunuza üçüncü kişilerden itiraz gelmesi halinde, marka avukatı itirazı karşılayacak savunmaları hazırlar. Delil toplar, gerekirse müvekkilinin marka kullanımına dair kanıtları sunar ve itirazın haksız olduğunu ortaya koymaya çalışır. Tersi durumda, siz bir rakibinizin yaptığı marka başvurusunun kendi markanıza çok benzer olduğunu düşünüyorsanız, avukatınız aracılığıyla o başvuruya itiraz edebilirsiniz. Bu süreçte hukuki argümanların doğru şekilde sunulması, emsal yargı kararlarının belirtilmesi önemlidir; marka avukatı bu noktalarda uzmanlığıyla devreye girer.
- Marka Hakkı İhlallerine Karşı Hukuki İşlemler: Markanızın tescilli olması, başkalarının onu izinsiz kullanamayacağı anlamına gelir. Eğer biri markanızı veya aldatıcı derecede benzerini izinsiz kullanıyorsa (örneğin aynı isimle benzer bir ürün satıyorsa), marka avukatı öncelikle ihtarname göndererek bu kullanımın durdurulmasını talep eder. Çoğu zaman karşı taraf uyarıyı dikkate almazsa hukuki işlemlere başlanır. Marka avukatının görevlerinden biri, marka tecavüzü (ihlali) davası açmaktır. Bu tür davalarda mahkemeden, karşı tarafın markayı kullanmasının men edilmesi (yasaklanması), eğer koşulları varsa üretilen ürünlere el konulması ve toplatılması, ayrıca uğranılan zararın tazmini talep edilir. Mahkemeden, dava sonuna kadar kullanımın durması için ihtiyati tedbir kararı da istenebilir. Marka avukatı, tüm bu süreçlerde müvekkilini temsil eder ve haklarını savunur.
- Ceza Davaları ve Taklit Ürünlerle Mücadele: Marka hakkının ihlali aynı zamanda Türk Ceza Kanunu ve SMK kapsamında suç teşkil edebilir. Özellikle sahte (taklit) ürün üretimi ve satışı, marka hakkına tecavüz suçunu oluşturur ve hapis cezasına varan yaptırımları vardır. Marka avukatı, gerekli durumlarda Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunur ve ceza yargılaması sürecini takip eder. Örneğin, bir gümrük operasyonunda sizin markanızı taşıyan sahte ürünler yakalandıysa, avukatınız bu ürünlerin imha edilmesi ve sorumluların cezalandırılması için gereken hukuki girişimlerde bulunacaktır.
- Marka Portföy Yönetimi ve Stratejik Danışmanlık: Büyük işletmeler birden fazla markaya sahip olabilir veya farklı ülkelerde markalarını korumak isteyebilir. Marka avukatları, müvekkillerinin marka portföyünü yöneterek hangi markaların hangi ülkelerde tescil edileceği, önceliklerin ne olacağı konusunda stratejik planlama yapar. Uluslararası marka tescil sistemleri (Madrid Protokolü gibi) konusunda danışmanlık vererek, firmanın global marka koruma politikasını oluşturmasına yardımcı olur. Böylece işletme, ileride yeni bir pazara girdiğinde markası halihazırda koruma altında olduğu için avantajlı konuma geçer.
- Lisans, Devir ve Diğer Sözleşmeler: Marka sahibi, markasını kullanması için başka bir firmaya lisans verebilir ya da markasını tamamen devredebilir. Bu gibi ticari işlemlerde marka avukatı sözleşmelerin hazırlanması ve resmi kayıtlara geçirilmesi konularını yürütür. Marka lisans sözleşmeleri, markanın kullanım hakkının belirli koşullarla başka bir tarafa verilmesini içerir; avukat bu sözleşmedeki hükümleri (coğrafi sınır, süre, royalty bedeli, kalite kontrol şartları vb.) müvekkilinin çıkarlarını koruyacak şekilde düzenler. Marka devir işlemleri ise markanın tüm haklarının kalıcı olarak başka bir kişiye devredilmesini kapsar. Bu işlem için devir sözleşmesi hazırlanır ve TPMK siciline tescil edilir. Tüm bu süreçlerde hukuki prosedürlerin doğru izlenmesi, sonradan çıkabilecek uyuşmazlıkların önlenmesi için marka avukatının uzmanlığı gereklidir.
- Marka Yenileme ve Bakım İşlemleri: Marka avukatları, tescil sonrası süreçte de müvekkillerine destek sağlarlar. Örneğin, 10 yıllık koruma süresinin dolmasına yakın müvekkile yenileme zamanını hatırlatır, yenileme işlemlerini gerçekleştirir. Adres veya unvan değişikliği gibi durumlarda markanın sicil kayıtlarında güncelleme yapılması gerekirse bu işlemleri takip eder. Böylece marka haklarının kesintisiz sürdürülmesine yardımcı olur.
Yukarıda sayılanlar, bir marka avukatının faaliyet alanlarının genel bir özetidir. Her somut olayda yapılacak işlemler ve izlenecek yol farklı olabilir, ancak görüldüğü gibi marka avukatı, markanın doğumundan itibaren yaşam döngüsü boyunca her aşamada kritik bir rol oynar.
Marka Avukatı ile Çalışmanın Avantajları
Bir marka avukatıyla çalışmak, hem marka tescili sürecinde hem de sonrasında pek çok avantaj sağlar:
- Hataların ve Hak Kayıplarının Önlenmesi: Deneyimsiz bir kişi, marka başvurusu yaparken sınıf seçimi, dilekçe yazımı veya süreleri kaçırma gibi hatalar yapabilir. Bu tür hatalar, başvurunuzun reddine veya gereksiz gecikmelere yol açabilir. Marka avukatı, sürece hakim olduğu için bu hataları en baştan önler, hak kaybı riskinizi minimuma indirir.
- Uzmanlık ve Güncel Bilgi: Marka hukuku ve uygulamaları zamanla değişebilir (örneğin yeni yargı kararları, mevzuat değişiklikleri). Bir marka avukatı, en güncel gelişmeleri takip ederek size doğru yönlendirmeleri yapar. Örneğin, yakın zamanda çıkan bir mahkeme kararını emsal alarak sizin lehinize kullanabilir.
- Zamandan Tasarruf: Profesyonel destek aldığınızda, başvuru ve takip işlemlerine harcayacağınız zaman önemli ölçüde azalır. Avukatınız sizin adınıza bürokratik işlemleri halleder, siz de işinize odaklanabilirsiniz. Ayrıca, süreç daha hızlı ilerleyebilir; zira avukat nereye, ne zaman başvuracağını, hangi belgenin gerektiğini bilir.
- Etkili İletişim ve İkna: Marka tescili veya itiraz gibi aşamalarda, resmi kurumlarla yazışmalarda ve karşı tarafla müzakerelerde hukuki dilde ikna edici argümanlar sunmak gerekir. Tecrübeli bir marka avukatı, hem TPMK uzmanlarıyla iletişimde doğru yaklaşımı sergiler hem de gerektiğinde karşı tarafla uzlaşma görüşmelerini yönetebilir. Bu, uyuşmazlıkların mahkemeye gitmeden çözülmesine yardımcı olabilir.
- Güçlü Hukuki Temsil: İş marka hakkınızı savunmaya geldiğinde, bir avukatınızın olması size büyük avantaj sağlar. Özellikle mahkemeye intikal eden durumlarda, teknik bilgi kadar usul kurallarına hakimiyet de önemlidir. Dava dilekçelerinin hazırlanması, delillerin sunulması, duruşmalara katılma gibi konularda marka avukatınız sizin yerinize tüm işlemleri yürüterek haklarınızı etkin biçimde savunur. Tek başınıza hareket ettiğinizde gözden kaçabilecek detaylar, avukat deneyimiyle yönetilir.
Özetle, marka avukatı ile çalışmak marka değerinizin en iyi şekilde korunmasını ve olası risklerin önceden yönetilmesini sağlar. Bu da uzun vadede şirketinizin itibarını ve maddi yatırımlarınızı güvence altına alır.
Sonuç
Marka hukuku ve tescil işlemleri, her ölçekteki işletme için kritik bir öneme sahiptir. Markanızı tescil ettirmek, sadece bugün için değil, gelecekteki büyüme planlarınız için de önemli bir yatırımdır. Tescilli bir marka; firmanızın kimliğini korur, rakiplerin haksız yarar sağlamasını engeller ve müşterilerin gözünde markanızın güvenirliğini pekiştirir. Bu süreçte bir marka avukatından destek almak, sürecin doğru ve eksiksiz ilerlemesini temin edeceği gibi, herhangi bir uyuşmazlık durumunda haklarınızın en etkin şekilde savunulmasını da sağlar.
Sonuç olarak, bir işletme sahibi veya girişimci olarak markanıza yapabileceğiniz en büyük iyilik, onu erkenden ve doğru şekilde tescil ettirmek olacaktır. Marka hukuku alanında uzman profesyonellerle çalışarak, markanızın değerini koruyabilir ve uzun vadede güçlü bir marka varlığı oluşturabilirsiniz.

Marka Hukuku ve Tescil İşlemleri: Marka Avukatı Ne Yapar?
Sık Sorulan Sorular
Marka tescili neden önemlidir?
Marka tescili, markanızı yasal koruma altına almanın tek güvenilir yoludur. Tescilli bir marka, başkalarının izinsiz kullanımına karşı sizi korur ve hukuki haklar sağlar. Örneğin, markanız tescilliyse başka biri aynı adı kullanamaz; kullanırsa dava açıp engelleyebilirsiniz. Tescil olmadan, markanız üzerinde hak iddia etmek çok zorlaşır ve ticari itibarınız risk altında kalır.
Marka tescil başvurusu nasıl yapılır?
Marka tescil başvurusu, Türk Patent ve Marka Kurumu’na (TPMK) online sistem üzerinden yapılır. Başvuru formunda marka örneği (logo ya da kelime), mal/hizmet sınıfları ve başvuru sahibi bilgileri yer alır. Başvuru sırasında resmi harç yatırılır. Başvuruyu dilerseniz kendiniz yapabilirsiniz, ancak sürecin doğru ilerlemesi için bir marka vekili veya avukatından destek almak tavsiye edilir.
Marka tescil süreci ne kadar sürer?
Başvurudan tescil belgesinin alınmasına kadar olan süre, ortalama 8-12 ay arasında değişebilir. Herhangi bir itiraz gelmez ve Türk Patent’ten ret gibi olumsuz bir karar çıkmazsa süreç genellikle bir yıl içinde tamamlanır. Ancak itirazlar veya ek incelemeler olursa bu süre uzayabilir. Yoğunluk veya başvurudaki eksikler de süreci etkileyebilir.
Marka tescil ücreti ne kadar?
Marka tescilinin maliyeti, başvuru yapılan sınıf sayısına ve ilgili resmi harçlara göre değişir. Her yıl TPMK tarafından ücret tarifesi belirlenir. 2025 yılı itibarıyla tek bir sınıfta yapılan marka başvurusunun resmi harcı birkaç bin TL düzeyindedir. Tescil kararından sonra ayrıca bir tescil belgesi ücreti ödenir. Eğer bu işlemleri bir danışman firma veya avukat aracılığıyla yapıyorsanız, onların hizmet ücreti de olacaktır. Güncel ücretleri Türk Patent ve Marka Kurumu’nun resmi sitesinden kontrol etmek faydalıdır.
Marka tescili için avukat tutmak zorunlu mu?
Hayır, Türkiye’de marka tescili için avukat tutmak zorunlu değildir; başvurunuzu kendiniz veya bir marka vekili aracılığıyla yapabilirsiniz. Ancak sürecin sorunsuz ilerlemesi ve olası hukuki problemlerin önüne geçilmesi için bir marka hukuku avukatı ile çalışmak son derece yararlıdır. Özellikle itiraz, red gibi durumlarda hukuki bilgiye ihtiyaç duyulacağından, en baştan bir uzman desteği almak başarı şansınızı artırır.
Marka vekili ile marka avukatı arasındaki fark nedir?
Marka vekili, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde marka tescil başvurusu yapma ve yürütme yetkisine sahip profesyoneldir. Sınavla yetki alır ve işlemleri takip eder. Marka avukatı ise hukuki eğitim almış, baroya kayıtlı ve marka hukukunda uzmanlaşmış avukattır. Marka avukatı da vekillik sınavını geçerek marka vekili olabilir, bu durumda hem başvuru işlemlerini yapabilir hem de mahkemede sizi temsil edebilir. Ancak marka vekili avukat değilse, marka hakkı ihlali davalarında mahkemede sizi temsil etme yetkisi yoktur. Kısaca, marka vekili idari süreçlerin uzmanı, marka avukatı ise hukuki süreçlerin uzmanıdır.
Markamı tescil ettirmezsem ne olur?
Markanızı tescil ettirmezseniz, rakipleriniz veya üçüncü kişiler o ismi kendi adına tescil ettirebilir. Bu durumda siz kendi oluşturduğunuz markayı kullanamaz hale gelebilirsiniz ya da kullanmaya devam etseniz bile hukuken hep risk altında olursunuz. Ayrıca tescilsiz bir markayı taklit eden birine karşı dava açmak neredeyse imkansızdır; çünkü ortada sizin adınıza kayıtlı resmi bir hak yoktur. Tescilsiz markalar, en fazla haksız rekabet hükümleriyle korunmaya çalışılır ki bu yol hem zor hem de belirsizdir. Bu sebeplerle markanızı tescil ettirmemek, uzun vadede büyük riskler doğurur.
Marka hakkı ihlali durumunda ne yapmalıyım?
Eğer tescilli markanızın izinsiz kullanıldığını (marka hakkınıza tecavüz edildiğini) düşünüyorsanız öncelikle bir marka hukuku avukatına danışmalısınız. Avukatınız kanıtları değerlendirecek ve gerekirse ihlali gerçekleştiren tarafa bir ihtarname göndererek bu fiili durdurmasını talep edecektir. İhlal devam ederse, vakit kaybetmeden hukuk mahkemesinde marka ihlaline son verilmesi ve tazminat istemli dava açılabilir. Bazı durumlarda, özellikle ürün taklidi söz konusuysa, savcılığa suç duyurusunda bulunup ceza davası yoluna da gidilebilir. Önemli olan, haklarınızı hızlı ve doğru adımlarla savunmaktır; bu süreçte uzman bir avukat rehberliği almanız en doğru yaklaşım olacaktır.
Yurt dışında marka tescili nasıl yapılır?
Markanızın sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da korunmasını istiyorsanız, hedeflediğiniz ülkelere ayrı ayrı başvuru yapabilirsiniz. Bunun iki temel yolu vardır: Birincisi, doğrudan o ülkenin patent/trademark ofisine ulusal başvurular yapmaktır. İkincisi ise Madrid Protokolü çerçevesinde WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü) üzerinden tek bir merkezî başvuruyla seçilen birden fazla ülkede tescil talep etmektir. Her iki durumda da süreci yönetmek karmaşık olabileceğinden, uluslararası marka tescili konusunda deneyimli bir marka avukatının veya patent vekilinin desteğiyle hareket etmek önerilir. Uzmanlar, hangi ülkelerde tescil ihtiyacınız olduğu, öncelik sırası ve başvuru stratejisi konularında size yol gösterecektir.
Marka devri veya lisanslama nasıl yapılır?
Tescilli bir markanızı başka bir kişiye veya şirkete devredebilir ya da kullanım hakkını lisanslayabilirsiniz. Marka devri yapmak için, devir alan ve devreden taraflar arasında bir devir sözleşmesi imzalanır. Bu sözleşmenin TPMK’ya tescil ettirilmesi gerekir ki, markanın yeni sahibinin sicile işlenmesiyle devir tamamlanmış olur. Marka lisansı ise, markanın kullanım hakkının belirli şartlarla bir başkasına verilmesidir. Lisans sözleşmesinde kullanımın kapsamı, süresi, varsa coğrafi sınırları ve ücret gibi hususlar düzenlenir. Yapılan lisans anlaşması da TPMK siciline kaydedilmelidir. Bu işlemlerin her ikisinde de bir marka avukatı, sözleşmelerin hukuka uygun ve müvekkilin çıkarlarını koruyacak şekilde hazırlanmasında ve resmi kayıtlara geçirilmesinde kilit rol oynar.