Av. Gözde Yavuzer
  • Yayınlar
  • Uzmanlık Alanları
      • Gayrimenkul Hukuku
      • Aile Hukuku
      • Miras Hukuku
      • Kira Uyuşmazlıkları
      • İş Hukuku
      • Şirketler Hukuku
      • Start-Up Girişim Hukuku
      • Bilişim Hukuku
      • Kişisel Verilerin Korunması Hizmetleri
      • Marka Hukuku ve Tescil İşlemleri
      • E-Ticaret Hukuku
      • Trafik Kazaları ve Değer Kaybı Tazminatı
      • Kat Mülkiyeti Uyuşmazlıkları
      • Sağlık Hukuku ve Malpraktis
      • Uluslararası Vatandaşlık Hukuku
  • Uyum Danışmanlığı
  • Hakkımızda
  • Onlıne Danışmanlık
  • İletişim
  • Menu Menu
  • Anasayfa
  • Yayınlar
  • Uzmanlık Alanları
      • Gayrimenkul Hukuku
      • Aile Hukuku
      • Miras Hukuku
      • Kira Uyuşmazlıkları
      • İş Hukuku
      • Şirketler Hukuku
      • Start-Up Girişim Hukuku
      • Bilişim Hukuku
      • Kişisel Verilerin Korunması Hizmetleri
      • Marka Hukuku ve Tescil İşlemleri
      • E-Ticaret Hukuku
      • Trafik Kazaları ve Değer Kaybı Tazminatı
      • Kat Mülkiyeti Uyuşmazlıkları
      • Sağlık Hukuku ve Malpraktis
      • Uluslararası Vatandaşlık Hukuku
  • Uyum Danışmanlığı
  • Hakkımızda
  • Online Danışmanlık
  • İletişim

Kiralananda Faydalı ve Zorunlu Masraflara İlişkin Alacak Davası

Kiralananda Faydalı ve Zorunlu Masraflara İlişkin Alacak Davası

Faydalı ve zorunlu masraflar, kira ilişkisinde tarafların üzerinde durduğu ayrıcalıklı harcamalardır. Faydalı masraflar, kiralananın zorunlu olmayıp kullanımını kolaylaştıran, konfor ve estetiğini artıran giderlerdir. Örneğin kiralanana eklenen dolap, banyo tadilatı veya dekoratif yenileme gibi giderler faydalı masraf kapsamında sayılır. Zorunlu masraflar ise, kiralananın asıl amaçlı kullanılabilmesi için kaçınılmaz olan bakım ve onarımları kapsar. Çatıda meydana gelen su sızıntısının tamiri, kazan dairesi arızasının onarımı veya kırılan pencere camının yenilenmesi gibi işlemler zorunlu masraf niteliğindedir. Bu masraflar binanın kullanılabilirliğini devam ettirdiğinden, kanunen mal sahibinin asli yükümlülükleri arasındadır. Öte yandan, taraflar kira sözleşmesi ile farklı düzenlemeler yapabilir, ancak kanun hükümleri (örneğin TBK m.303) aksi kararlaştırılsa bile kiracıyı koruyacak şekilde emredicidir.

Kiracının Kiralanan Taşınmaza Yaptığı Masraflar (Örneklerle)

Kiracı, kiralananı korumak, konforunu artırmak ve kullanımını kolaylaştırmak amacıyla çeşitli masraflara katlanabilir. Zorunlu masraflar alanında kiracı, kiralanandaki arızaları ve eksiklikleri gidermekle yükümlüdür. Örneğin, kiralananda su borusundaki kaçak, baca temizliği, ısıtma sisteminin çalışmaması gibi durumlarda kiracı gerekli tamiratı yaptırabilir. Eğer bu masraf, kiraya verenden talep edilmesine rağmen giderilmezse, kiracı bu gideri kendisi karşıladığı takdirde, ödediği tutarı kira bedelinden indirme hakkına sahiptir (TBK m.306). Bununla birlikte bu indirim hakkı sadece kiralanandaki ayıp nedeniyle yapılan acil tamirler için geçerlidir.

Faydalı masraflar bakımından ise kiracı, kiraya verenin yazılı izni ile kiralananda iyileştirme veya değişiklikler yapabilir (örneğin mutfak dolabı yenileme, oda bölme, parke döşeme gibi). Ancak kira ilişkisi devam ederken kiraya verenin izniyle yapılan bu giderlerin bedeli, aksi yazılı kararlaştırılmadıkça, kira süresi içinde kiracıya ödenmez; kiracı kiralananı eski hale getirme yükümlülüğünden muaf tutulur. Sözleşmede hüküm yoksa, kira süresi sona erip taşınmaz iade edildikten sonra, kiracı veyahut mal sahibinin kabulü (önceden yazılı olmasa da masrafın benimsenmesi) halinde vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca bu masrafların bedelini talep edebilir.

  • Örnek Faydalı Masraflar: Yeni mutfak dolabı yaptırma, duvar boya veya zemin döşeme, ek dekoratif aydınlatma tesis etme gibi konfor artırıcı harcamalar.
  • Örnek Zorunlu Masraflar: Kiralananda su kaçıran çatının tamiri, kombi arızasının onarımı, temel tesisat sorunlarının giderilmesi gibi, kullanım için gerekli onarımlar.

Kiracı ayrıca kira ilişkisi süresince ortaya çıkan olağan temizlik ve bakım giderlerini (aydınlatma, temizlik, küçük tamirat gibi) TBK 317 ve 341 hükmüne göre karşılamak zorundadır. Ancak bahsedilen faydalı ve zorunlu masraflar, olağan kullanıma ilişkin basit giderlerin ötesinde olup; genellikle kalıcı değer artışı sağlayan, taşınmazla bütünleşik harcamalardır.

Kiraya Verenin Yaptığı ve Kiracıya Yansıtmak İstediği Masraflar (Örneklerle)

Mal sahibi olarak kiraya veren, genellikle binanın asıl kullanımıyla ilgili büyük bakım, onarım ve yan giderlerden sorumludur. TBK 303’e göre kiraya veren, kiralananın kullanımına ilişkin (ve kendisi veya üçüncü kişilerce yapılan) yan giderlere katlanmak zorundadır. Bu kapsamda misalen çatı tamiri, binanın dış cephe boyası, kırık bina anahtarı veya ana tesisatın onarımı gibi giderler kiraya verenin asli borcudur. Örneğin Yargıtay içtihatları, “Çatı akması, dış boya gibi kiralananın önemli onarımları kiracıya yüklenemez; bu görev kiraya verenindir” şeklinde uygulama getirmiştir. Benzer şekilde emlak vergisi ve bina aidatı gibi mülkiyete ilişkin giderler de malike aittir.

Kiraya veren, bu tür masrafları kiracıya yansıtmak istese bile, yasal düzenleme ona sınırlama getirir. Kanuna göre aksi kararlaştırılmadıkça kiraya veren, masrafları kira bedeline ekleyemez; bu giderler kira bedeline dahil kabul edilir. Ticari kira sözleşmelerinde taraflar “yan giderleri” serbestçe kiracıya yükleyebilir; ancak zorunlu onarım niteliğindeki masrafların genelde malikin sorumluluğunda kaldığı kabul edilir. Örneğin bir işyeri kirasında, ısıtma veya su giderleri gibi yakıt bedelleri kiracıya ait olabilse de, binanın temel yapısını ilgilendiren çatı veya temel tamiri yine malike aittir. Kiraya veren bu tür masrafları doğrudan kiracıdan talep etmek istediğinde, sözleşmedeki hükümlere, ilgili yasalara (TBK 303 gibi) ve hakkın özü prensibine göre hareket etmelidir.

  • Örnek Yansıtma Çabası: Kiraya veren bir apartmanın boyasını yaptırmış ise bu gideri kira bedeline eklemek isteyebilir, ancak TBK 303’e göre bu onarımın sorumluluğu kendisine aittir.
  • Örnek Sözleşme ile Düzenleme: İşyeri kiralarında taraflar aralarında emlak vergisi veya ortak gider paylarını kiracıya yükleyebilirler. Ancak yasa emredici şekilde, başlıca onarım on yükümlülüklerinin malikte olduğunu vurgular.

Masrafların İadesi Taleplerinde Hangi Durumlarda Dava Açılabilir?

Kiracı veya kiraya veren, yaptığı masrafların karşılığını talep etmek için alacak davası açabilir. Ancak bu davanın açılabilmesi için bazı ön koşullar vardır. Öncelikle, kiracının yaptığı faydalı veya zorunlu masraflar ancak kiralama ilişkisinin sona ermesinden sonra ve taşınmaz teslim edildikten sonra talep edilebilir. Yargıtay kararlarına göre kira devam ederken veya kiralananın tahliye edilmediği sırada masraf iadesi davası açılamaz. Örneğin, Kocaeli Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yapılan bir başvuruda, anahtar teslimi yapmadan talep edilen faydalı masraflar reddedilmiştir; mahkeme kiracının taşınmazı tahliye etmeden dava açamayacağına karar vermiştir. Dolayısıyla masraf iadesi taleplerinde genellikle tahliye sonrası dönemin dolması beklenir.

Sözleşmede masraflar hakkında özel bir düzenleme varsa, dava hakkını etkileyebilir. Örneğin kira sözleşmesinde masrafların karşılanmayacağına veya bunların kiralananda kalacağına dair açık hüküm varsa, kiracı bu masrafları talep edemez. Ancak sözleşme haklı veya haksız fesihle (süre bitmeden) sona ermişse, kiracı söz konusu masrafları sebepsiz zenginleşme kapsamında talep edebilir. Özetle; masraf iadesi davası kiracılar için genelde kira bitiminden sonra, taşınmazın iadesiyle birlikte söz konusu olur; kiraya veren ise ödenmeyen kira ve yan giderler gibi borçlar için alacak davası açabilir.

Alacak Davasında Tarafların Hak ve Yükümlülükleri

Masraf iadesi alacağı söz konusu olduğunda, tarafların hakları ve yükümlülükleri kanun ve sözleşmeye göre belirlenir. Kiracının yükümlülükleri arasında, yaptığı masrafların gerçekten faydalı veya zorunlu olduğunu ve kiralananla bütünleşik niteliğini ispat etmek vardır. Bu nedenle kiracı, söz konusu masraflara ilişkin fatura, makbuz, keşif raporu vb. belgeleri delil olarak sunmalıdır. Ayrıca, kiracının kira ilişkisinin devam ettiği dönemde kiralananı özenle kullanma borcu (tahripten kaçınma) ve ortaya çıkan ayıpları derhal kiraya verene bildirme yükümlülüğü unutulmamalıdır. Kiracının, istisnai olarak TBK m.306 hükmünden yararlanabilmesi için kiralananda bir ayıbı söz konusu ise bunu kiraya verene bildirip uygun süre tanıması gerekir (bildirim şartının ihlali halinde ayıp gidermeye ve bedeli indirmeye hakkı kalmaz).

Kiraya verenin yükümlülükleri ise kiralananı sözleşmeye uygun ve kullanılabilir durumda teslim etmek ve TBK 303 kapsamındaki zorunlu onarım ve yan giderleri karşılamaktır. Kiralayan, kiracının hakkı olan masrafları kabul etmeli ve Kanun’da belirtilen oranlarda masraf bedelini ödemelidir. Eğer kiraya veren, yapılan masrafları fesih veya sulh hükümleriyle yasaklamışsa bunlara dayanabilir. Örneğin kira sözleşmesinde “kiralanan üzerinde yapılan faydalı masrafların bedeli istenemez” hükmü varsa, kiraya veren bu maddeye dayanabilir.

Hakemlik ilke olarak, TBK 530 (vekaletsiz iş görme) uyarınca, kiracının yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların bedelini talep etmesi mümkündür. Yargıtay uygulaması da, aksi kararlaştırılmadıkça kiracının bu tür masrafların yapıldığı tarihteki değerini, orantılı bir yıpranma payı düşerek talep edebileceği yönündedir. Kiraya veren ise masrafların gerçekten fayda sağlayıp sağlamadığı, lüks olup olmadığı veya sözleşmeyle yasaklanıp yasaklanmadığı gibi itirazlar getirebilir. Özetle taraflar, masrafların nitelik ve miktarını ispat yükümlülüğüne uyarak dava hakkını kullanmalıdır. Mahkeme masraf bedelini takdir ederken, yapılan masrafın taşınmazın değerine ne ölçüde katkı sağladığını, kıymet artışını ve kullanım yıpranmasını göz önünde bulundurur (yıpranma payı düşülür).

Masrafların İadesinde Yazılı Onay, Bildirim ve Rıza Unsurlarının Etkisi

Kira hukukunda masraf iadesi taleplerini etkileyen önemli unsurlar vardır. Yazılı onay (rıza), TBK m.321’in birinci ve üçüncü fıkralarında düzenlenmiştir. Kiracı kiralananda yenilik yapabilmek için mutlaka kiraya verenin yazılı onayını almak zorundadır. Eğer kiraya veren yazılı onay verdiyse, kira süresi içinde yapılan bu masrafların bedeli kiracı tarafından talep edilemez; aynı zamanda kiraya veren, aksi kararlaştırılmadıkça kiralananın eski hale getirilmesini isteyemez. TBK 321/3’e göre de, kiraya verenin yazılı onayıyla yapılan yeniliklerin bedeli, aksi yazılı anlaşma yoksa kiracıya ödenmez. Yargıtay bu hükmü dar yorumlayarak, kira sözleşmesi devam ederken kiralananda yapılan masrafların kiracıdan talep edilemeyeceği kanaatindedir. Ancak kira sona erdiğinde, aksi hüküm yoksa faydalı ve zorunlu masrafların bedeli istenebilir.

Bildirim yükümlülüğü, özellikle malın ayıplı durumu halinde önem taşır. Kiracı, kira süresince ortaya çıkan ayıpları (örneğin tesisat arızası) kiraya verene derhal bildirmekle yükümlüdür. TBK 317 uyarınca yapılmayan bildirim, kiracının TBK 306’daki (ayıp giderme) haklarını kaybetmesine yol açar. Dolayısıyla ayıp nedeniyle yapılan masraflarda, kiracı bildirimi atlamışsa bedelini kira bedelinden indiremez.

Rıza ve benimsenme kavramı ise masraf iadesinde hukuki sonuç doğurabilir. Kiraya veren, masrafların yapılmasına sonradan onay vermese bile fiilen kabul etmiş (benimsemiş) sayılabilir. Örneğin kira sonunda kiraya veren, üzerinde yenilik yapılan taşınmazı o haliyle teslim alırsa, bu durum masrafların malike bırakıldığını gösterir. Yargıtay’a göre bu gibi hallerde kiracı TBK 530 uyarınca yaptırdığı masrafların bedelini talep edebilir. Özetle, yazılı onay eksikse masraf talebi güçleşir; tam aksine kiraya veren sonradan bile rıza gösterirse masraf talebi doğabilir. Sözleşmede açık hüküm bulunması hâlinde ise taraflar o hükme göre işlemelidir.

Tahliye Sonrası Masraf İadesi Talepleri

Kira ilişkisi sona erip kiralanan taşınmazın tahliyesi yapıldıktan sonra masraf iadesi talepleri gündeme gelir. Tahliye, kiracının taşınmazı boşaltıp kiraya verene teslim etmesi anlamına gelir. Yargıtay içtihatları, tahliye öncesi masraf iadesi talebinin hukuken mümkün olmadığını açıkça belirtmiştir. Bir kararda, davanın anahtar teslimi yapılmadan açıldığı gerekçesiyle masrafların talep edilemeyeceği belirtilmiş; kiracının tahliyeyi ispat edememesi nedeniyle masraf talebi reddedilmiştir. Dolayısıyla tahliye sonrası iade talebi açabilmek için kiracının taşınmazı boşalttığını ve anahtarları teslim ettiğini belgelemesi gerekir.

Tahliye sonrasında kiracı, kiralananı eski haliyle geri getirme zorunluluğundan kurtulacağından, faydalı ve zorunlu masrafların bedelini davalı kiraya verenden isteyebilir. Bu davalar alacak davası olarak görülür ve zamanaşımı TBK 146 uyarınca 10 yıldır (süre, masrafın yapıldığı tarihten itibaren başlar). Erken tahliye (kiralama süresinin dolmasından önce fesih) durumunda da, tarafların sözleşmede aksi hüküm yoksa kiracı masrafları sebepsiz zenginleşme kapsamında talep edebilir. Özetle, tahliye öncesi masrafın iadesi dava yoluyla mümkün olmadığından, kiracı beklenmedik erken fesih ile uğradığı masrafları ancak tahliyeden sonra dava edebilir.

Masrafların Kiradan Mahsup Edilip Edilemeyeceği

Kiracının yaptığı masrafların kira borcundan doğrudan düşülüp düşülemeyeceği konusu da sıklıkla gündeme gelir. Genel kural olarak, faydalı masraflar kiradan mahsup edilemez; kiracı bu masrafları ancak mahkeme kararıyla alacaklı hale gelip alacak davasıyla geri alabilir. TBK 306 hükümleri ise sadece kiralananın ayıplı olması hâline özgün bir istisna getirir. Madde 306’ya göre kiracı, kiralanandaki ayıbın giderilmesini kiraya verenden isteyebilir, uygun süre tanıdığı halde giderilmezse bu ayıbı kiraya veren hesabına gidertebilir ve ödediği masrafı kira bedelinden indirebilir. Yani taahhüt edilen amaca elvermez veya önemli ölçüde engelleyen ayıplarda kiracı gideri kendi karşılayıp ayrıca kiranın ödenmesine halel getirir. Ancak faydalı veya sübjektif bir masraf söz konusuysa, TBK 306 hükümlerinden yararlanma imkânı bulunmaz. Sonuçta, bu tür masrafların iadesi için dava açılması gerekmektedir.

Alacak Davasında İspatla İlgili Kısa Bilgi

Masraf iadesi alacağında ispat yükümlülüğü davacıya düşer. Kiracının, talep ettiği masrafların gerçekten yapıldığını, niteliğini ve bedelini belgeyle ispat etmesi gerekir. Bu nedenle dava dosyasına fatura, serbest meslek makbuzu, banka dekontu, keşif raporu, bilirkişi raporu gibi deliller konmalıdır. Ayrıca masrafların taşınmazla olan bütünleşik ilişkisini göstermek gerekir. Mahkeme, masrafın gerçekten kiralanana yapıldığını ve bu harcamadan nasıl bir değer artışı sağlandığını değerlendirir. Yargıtay kararlarına göre, teslimin kanıtlanmaması halinde masraf talebi reddedilmelidir. Örneğin bir kararda kiracının taşınmazı tahliye edip teslim ettiğini ispat edememesi üzerine, masraf talebi reddedilmiştir. Kiraya veren ise savunma olarak masrafların gereksiz (lüks) olduğunu veya kira sözleşmesiyle yasaklandığını ileri sürebilir. Kısacası, masraf iadesi davasında hakim masrafların fiilen yapıldığını, miktarını ve bedelini gösteren deliller ister; yoksa talebin kabulü mümkün değildir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Kiracı veya kiraya veren, masraflara ilişkin alacak davası açarken yetkili mahkemeyi belirlemelidir. İlgili düzenlemeye göre masraf iadesi alacağı davası sulh hukuk mahkemesinde görülür; basit yargılama usulü uygulanır. Görevli mahkeme genel olarak kiraya verenin (davalının) ikametgahının bulunduğu yer sulh mahkemesidir. Öte yandan, borcun ifa yeri (ödeme yeri) olarak kiralananın bulunduğu yer de yetkili kabul edilir. Bu yüzden kiralananın bulunduğu yerdeki sulh hukuku mahkemesi de dava açılabilecek yerler arasındadır. Özetle, masraf alacağı için genellikle Kiraya verenin yerleşim yeri veya taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde dava açılır.

Kiracının veya Ev Sahibinin Masraflar İçin Başlatabileceği Diğer Hukuki Yollar

Masraf iadesi talebi esasen alacak davasıyla çözülür; ancak tarafların başvurabileceği başka hukuki yöntemler de bulunmaktadır. Örneğin sözleşmeye dayalı kesin bir alacak varsa (fatura veya senet gibi belge mevcutsa), taraflar icra hukuku yoluna başvurabilir. İcra takibi yoluyla, borçlu konumundaki diğer tarafa ödeme emri gönderilebilir veya gerekirse haciz işlemleri başlatılabilir. Eğer dava karara bağlanmışsa ve kesinleşmiş bir hüküm mevcutsa, mahkeme hükmü icraya konarak masraf bedeli tahsil edilebilir. Ayrıca taraflar kira veya hizmet alacaklarına yönelik temerrüt veya tahliye davaları yoluyla haklarını arayabilir. Örneğin kira alacakları tahsili amacıyla çıkarılan ödeme emrine itiraz edilmezse icra takibi başlatılabilir. Kısacası, masraf alacağına ilişkin hukuki ihtilaflarda, dava yolunun yanında icra ve benzeri takip yöntemleri de kullanılarak alacağın tahsili sağlanabilir.

Sık Sorulan Sorular

  1. Faydalı masraf nedir?

    Faydalı masraflar, kiralananın zorunlu olmayan ancak kullanımını ve konforunu artıran harcamalardır. Örneğin kiralanana eklenen dolap, dekoratif tadilat, banyo veya mutfak yenilemesi faydalı masraf sayılır.

  2. Zorunlu masraf nedir?

    Zorunlu masraflar, kiralananın asıl kullanımı için kaçınılmaz olan bakım-onarım giderleridir. Çatıda meydana gelen su sızıntısı, kombi arızası veya kırılan camın yenilenmesi zorunlu masraf örneklerindendir.

  3. Kiracı faydalı masrafların iadesini nasıl talep edebilir?

    Kiracı, faydalı masraflarını ancak kira süresi sona erdikten ve taşınmazı teslim ettikten sonra dava yoluyla talep edebilir. TBK m.530’e göre yapılan masrafların değeri üzerinden yıpranma payı düşülerek bedel istenebilir. Kiracı, masrafların gerçekte yapıldığını belgelemeli ve fesih şartlarını yerine getirmelidir.

  4. Kiraya veren faydalı masrafları kiracıdan isteyebilir mi?

    Genel olarak hayır. Faydalı masraflar kiracıya aittir ve kiraya verenin bu masrafları talep etmesi olağan değildir. TBK 303 uyarınca kiraya veren, zorunlu onarım ve yan giderlerden sorumludur. Sözleşmede aksine hüküm yoksa, kiracıdan masraf alınamaz.

  5. Sözleşmede masraflarla ilgili hüküm yoksa ne olur?

    Sözleşmede masrafların yükümlülüğü açıkça belirtilmemişse, TBK hükümleri uygulanır. Kiracı yapılan masraflar için alacak davası açabilir (TBK 530). Kiraya veren de ödenmemiş kira veya yan giderleri için dava açabilir. Taraflar aralarında aksi kararlaştırmadıkça, haklar kanun kurallarına göre belirlenir.

  6. Kiracı hangi masrafları kira bedelinden indirebilir?

    Normalde faydalı veya zorunlu masraflar kira bedelinden indirilemez. Ancak taşınmazdaki bir ayıp nedeniyle yapılan tamir masrafları, kiracı kiraya verene bildirdiği sürede giderilmeyince TBK 306 uyarınca yaptığı masraf kadar kira bedelinden indirilebilir. Faydalı masraflar bu kapsama girmez.

  7. Masraf iadesi davası ne zaman açılabilir?

    Masraf iadesi talep eden kiracı, dava açmadan önce kira sözleşmesinin sona ermesini ve taşınmazın tahliye edilip anahtarın teslimini beklemelidir. Aksi hâlde dava reddedilir. Tahliye sonrası mahkemeye başvurulabilir.

  8. Yazılı onay verilirse masraf talebi mümkün müdür?

    Kiraya verenin yazılı onayıyla yapılan masrafların kira devam ederken bedeli talep edilemez (TBK 321/3). Böyle bir onay ile kiracı, kiralananı eski duruma getirme yükünden muaf olur. Yalnızca kira bitiminde aksi yazılı kararlaştırılmamışsa masraf talebi gündeme gelebilir.

  9. Masrafları kiradan mahsup edebilir miyim?

    Normal şartlarda, hayır. Faydalı veya zorunlu masrafların bedeli doğrudan kira borcundan düşülemez; bunlar için alacak davası açmak gerekir. Sadece kiralananın ayıplı olması hâlinde kiracı, yaptığı tamirat masrafını kira bedelinden indirebilir (TBK 306).

  10. Masraf iadesi davasında ispat yükümlülüğü nasıldır?

    Masrafı talep eden tarafın (genellikle kiracının) masrafın yapıldığını ve tutarını belgelendirmesi şarttır. Fatura, fiş, banka dekontu, noter tutanağı veya bilirkişi raporu ile masraf ve miktarı gösterilmelidir. Örneğin Yargıtay, kiracının tahliye kanıtı sunamaması üzerine masraf talebinin reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir.

  11. Bu davalarda görevli mahkeme hangisidir?

    Masraf alacağı davaları sulh hukuk mahkemesinde, basit yargılama usulüyle görülür. Görevli mahkeme, kiraya verenin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olup; ayrıca borcun ifa yeri olan kiralananın bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.

  12. Zamanaşımı süresi nedir?

    Masraf alacağı talepleri için TBK 146 gereğince 10 yıllık zamanaşımı uygulanır. Masrafın yapıldığı tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılmazsa hakkın zamanaşımına uğradığı kabul edilir.

  13. Sözleşmede masraflar malikte kalacağı yazıyorsa masraf talep edebilir miyim?

    Sözleşmede masrafın iade edilmeyeceği hüküm altına alınmışsa, kiracı normal şartlarda bu masrafları talep edemez. Ancak kira süresi haklı sebeple erken sona ermişse, kiracı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak ödeme isteyebilir. Aksi durumda sözleşme hükmü bağlayıcıdır.

  14. Kiracı veya ev sahibi masraflar için başka hangi yolları deneyebilir?

    Mahkeme yoluna ek olarak, yazılı belgeye dayanarak icra takibi başlatılabilir. Örneğin kiraya veren, kiracının sözleşmeye aykırı ödemediği giderler için icra dairesine başvurabilir. Mahkeme kararı varsa hüküm icraya konularak tahsil sağlanır. Taraflar ayrıca kira tahsilatında ihtiyati haciz veya temerrüt işlemleri gibi yöntemleri kullanabilir.

Yayınlar

  • KİRALANANDA FAYDALI VE ZORUNLU MASRAFLARA İLİŞKİN ALACAK DAVASI Genel
  • KİRALANANIN KÖTÜ KULLANIMI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI Genel
  • KİRA UYARLAMA DAVASI Genel
  • KİRA TESPİT DAVASI Genel
  • KİRACILIK SIFATININ TESPİTİ DAVASI Genel
  • KİRA SÖZLEŞMESİNDE DEPOZİTONUN İADESİ Genel
  • KİRACININ ERKEN TAHLİYESİ VE MAKUL SÜRE Genel
  • KİRACININ VEYA KİRAYA VERENİN ÖLÜMÜ HALİNDE KİRA SÖZLEŞMESİ Genel
  • ALT KİRA SÖZLEŞMESİ Genel
  • KİRA SÜRESİNİN UZAMASI Genel

0 232 700 21 79

Akdeniz Mahallesi No: 120 Alsancak-Konak / İzmir

info@gozdeyavuzer.com

P.tesi-Cuma: 09:00-18:00

YASAL UYARI   |    GİZLİLİK POLİTİKASI   |   ÇEREZ POLİTİKASI   |   KVKK AYDINLATMA METNİ

  • Link to Facebook
  • Link to LinkedIn
  • Link to Instagram
  • Link to Youtube

© 2023 Av. Gözde Yavuzer. Tüm hakları saklıdır. Localveri Web Tasarım

KİRALANANIN KÖTÜ KULLANIMI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI
Sayfanın başına dön